15 Haziran 2010 Salı

Om

Dövme yaptırmanın da yaşamdaki herşey gibi bir vakti var. Eğer bu beden, kendi seçtiği bir biçimi, bir duyguyu, bir simgeyi, bir yolu kendine ekleyecekse, ekleyeceği varsa, günü geldiğinde hikaye kendini yazmaya başlıyor. Hikayenin akacağı yoksa klavyenin başında oturmak nasıl verimsiz ve havada asılıysa, “acaba dövme yaptırsam mı, ne yaptırsam..?” diye düşünmek de bir o kadar ilişkisiz dövmenin doğasıyla. O, hazır olduğunda ortaya çıkar, yerini belirler, ne olduğu, ne olacağı baştan bellidir. Sen ne zaman çeşitlendirmeye, araştırmaya, bakınmaya devam etsen de, bedenine işlenecek biçim, anlam, ifade baştan bellidir. Çünkü o bedeni, şimdi ve burada bütünleyecek olan, o bedene, o duruşa, o hisse katılacak olan zaten bir adım ötede beklemededir.. En azından benim kendi dövme sürecimden ve Ruhsel’in cümlelerinden süzdüğüm bu..

Cümlelerimin keskinliği (belki küstahlığı?) ardında yılları bulmuş bir tecrübe veya felsefe yok, ama daha o dövmeyi istediğimi bildiğim anda yeriyle, biçimiyle, büyüklüğüyle içimde uyanan her neyse, onun bedenimde yer bulmuşluğunun bilgisi var. Bu benim için saklı ve uzak dünyaya adım atıp kulaklarımı açtığımda dinlediğim ve hissettiğim derin bağlar ve ifadesini bulmuş ruhlar var. Bu hislerin ve uyanışların bana fısıldadığı tek bir şey var; seni dövmeni seçmezsin, dövmen seni seçer..

Ruhsel o derinden sesiyle anlatırken durup, yolundan geçmiş binlerce insanın onda bıraktığı izden, kendi bedensel ve sanatsal yolculuğundan, mesleğinin duru deneyiminden dökülen içten cümlelerini dinledim. Onun gibi ifade edemesem de anladığım: Her insanın bir bedeni var, beğendiği veya beğenmediği, hassaslıklarını ve güçlerini zaman içinde keşfettiği, daha keşfederken değişiveren, zamanın parmak uçlarında eğilip bükülen, değişen, dönüşen ama bir o kadar da aynı kalan. Her insanın bir bedeni var, öyle veya böyle, birlikte yaşamayı, iyi hissetmeyi öğrendiği, ve büyük olasılıkla tümüyle kendi seçimi olsa kimi özelliklerini değiştirmeyi seçeceği. Ve o “beden”le “öz” arasında bir kopukluk, bir bütünleşememe duygusu yaşayan insan o bedene, kendi özünden doğan bir anlamı, sembolü, şekli işlediğinde, bütünlenme ve o bedenin gerçek sahibi olma hissi doğuyor. Annen ve babanın hücrelerinden doğan ve topraktan ödünç aldığın bedene, sana ait olan özün dokunuşunu kattığında o beden artık senin bedenin oluyor. İşte Ruhsel, dövmeyi böyle anlatıyor..

Yıllar önce, karnıma bir Om “ॐ” dövmesi yaptırmayı düşünmüştüm uzun uzun. Düşünme sürecinin bir sonucu olarak fikir uzadı, eskidi, emin olamama ve gel-gitler sonucunda unutuldu ve zamanın tozlarına karıştı. Bir buçuk ay kadar önce, bir meditasyondan kalktığımda ise, sırtımın orta üst kısmında, ensemin hemen altına yerleşecek güçlü bir Om içimde uyanmıştı. Bu “bilmek”ti, kalben özlemek, bir an önce kendime katmak istemek. Ve her türlü düşünce, uyarı, risk ve benzeri duraksatıcı müdahalesine rağmen küçük zihnimin(ve bu zihni tetikleyen diğer zihinlerin) o dövme, kendi zamanında, kendi ritminde, kendi seçtiği yere geldi ve yerleşti. Çizilirken hissettiğim o tatlı sızı, tam da o 20 dakikaya denk gelen ülkeler geçidinin binbir müziğine karıştı. Yüz üstü uzanırken ilk başta heyecandan ağzım kupkuru, kalbim hızla atıyordu, ama Ruhsel iğneyle bana dokunduğu andan itibaren usul bir teslimiyet, rengarenk bir dönüşüm haresi yayarak bütün odaya yayıldı. Yaşadığım en keyifli, en “bana ait” deneyimlerden biri içinde akarken yüzüm ve nefesim rahatlamaya, içimde sonsuz durgunlukta bir göl manzarası uyanmaya başladı. Yerimden kalkıp çapraz aynadan onu gördüğümde, artık dövmesi olan insanları anlayabiliyordum. Bedenime yayılan endorfinin de etkisiyle duraksız bir gülümseme sardı yüzümü. Çıkarken tüm dünyayı kucaklayacakmış gibi hissediyordum...

Eğer içinizden yükseliyorsa, durmayın derim, tabi ki yürüdüğü yolu yakından tanıyan etik, insancıl ve doğru bir ustayla..!

Om
Deniz

4 yorum:

  1. Güle güle yaşayın dövmen ve sen hayatım ! Tebrik ederim. Ben de seneler evvel, enseme tribal bir şekil beğenip tam çizdirecekken yanımdaki arkadaşlarım kaldırmışlardı beni o sandalyeden.. İyi ki de kaldırmışlar çünkü sonradan 2000 de yaptırdığım dövmeden 2004 de sıkılmayacağımın bir garantisi yok diye düşünmüştüm.. De şimdi bu son zamanlarda yine belirdi o istek.. Zamanla karar verirsem Ruhsel'den başkasına yaptırmayacağım ben de!
    Pek çok arkadaşımın şahane dövmelerine o imza atmıştır !
    Hatta Ruhsel'in yaptığı 1 adet dövmeye sahip olan bir arkadaşım, 2. yi çok alkollu bir gece, Bursa'da amatörce çalışan bir arkadaşa yaptırmıştı. Gece ben de '' şahane harikulade '' desem de sabah uyandığımızda ortaya çıkan sonuç felaketti, ve o felaketi bile bir kaç ay sonra Ruhsel bir sanat eserine çevirebildi.. Bozuk dövmeyi düzeltmek de her baba yiğidin harcı değil zaten !
    Bakalım sen de her dövme sahibi gibi, 2. yi, 3. yü de isteyecek misin ?
    Sevgimle

    YanıtlaSil
  2. Dün akşam ki derste farkettim dövmenizi... Bugün ilk defa bloğunuza bakarken de hikayesini okumaktan mutlu oldum. Meğerse yeniymiş.

    Bir süredir benim de aklımda dövme yaptırmak. Asla asla derken neden olmasın demeler başladı nasılsa. Bir süreçten geçiyorum belli ki.

    Dövmenizin sadeliği ile kendine bulduğu yer o kadar uyumlu ki...
    Om un kendine has huzuru, mutluluğu ile taşıyın dövmenizi...

    YanıtlaSil
  3. bu dövmeyi aynen bende enseme yaptırmayı düşünüyorum ölçü olarak nasıl yaptırdınız siz

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel !
    bende ॐ dövmesi yaptırmak istiyorum. Ancak kısa süreliğine fiziki bir sorun olduğu için beklemek zorundayım 🙈

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails