3 Ekim 2009 Cumartesi

açıklık


Çarşaflar değiştikten sonraki sabah, mis gibi kokan nevresime burnumu biraz daha gömmek, açılan perdelerden odaya yağan ışığa bir kalkan gibi yorganı başımın üzerine çekmek nefis birşey. Yataktan çıkmamak için her türlü bahaneyi saymaya hazırım; ama yazılacak metinler, edilecek bir kahvaltı ve yetişilecek bir workshop var. Altan’ın ertelenmeyecek bir doktor kontrolü var, aç gidiyor, ben de klavyenin başında yiyebilmek için en hızlısından bir tost ve sallama çayımı hazırlıyorum. Aklımdaki yumurtalı, domatesli, zeytinli kahvaltı yarın sabaha yerleşiyor. Bu gece Canset gelecek, yaramazca atıştırıp, güzel bir film izleyip, sabaha bomba gibi bir kahvaltı yapacağız. Sonra ben yine worksop için yollara döküleceğim..

Nicole’le workshop için giyindim bile, çantam, suyum, muzum hazır. Keşke bir backbends veya vinyasa çalışması olsaydı diyor içim, oysa yoga masajı ve partner çalışması, yani benim favori alanım değil. Tabi ki tema ne olursa olsun, Nicole gibi müthiş deneyimli ve hiza ustası bir hocayla çalışmak büyük şans. Farklı hocalarla çalışmalara katılmanın, kendi uygulamamız üzerinde kayda değer etkileri var. Farklı ekol ve tarzlardan öğrendiklerimiz bir yana, kendi uygulamalarında derinleşmiş hocaların, kendi bedenlerinden öğrendikleri ince detay ve püf noktalar var. Her beden bir diğerinden farklı; hepimizin zayıf yönleri, engelleri, genetik yapısı başka. Nasıl ben çökük tabanlarımdan, katı hamsting kaslarımdan, hizasında güçlük çektiğim boynum ve omuzlarımdan sürekli öğreniyorsam, her bir yogi ve yoga hocası da kendi limitlerinden ve zorlandığı bölgelerden bir öz bilgiye ulaşıyor. Herkes, kendi deneyiminden aktardığı için, her biri yogaya yıllarını vermiş hocaların öz bilgisinden faydalanma şansımız var. Tias Little kendi tabanlarına o kadar dikkat etmiş ki, onun workshopunda benim tabanlarım da uyandı. Nicole Ohme ile girdiğim birkaç workshop ters duruşlarıma hiza getirirken, Chris Chavez’le çalışmak omuzlarım, kürek kemiklerim ve bel oyuğumda bir farkındalık yaratmaya başladı. Hiç bir poz veya tema bir anda olmuyor, ama bir poz veya geçiş yıllar içinde gelişir ve açılırken, yolda bizle deneyimini paylaşan farklı hocaların her biri ona bir detay, bir uyanış, bir parça daha netlik getiriyor. Poz piştikçe, gereksiz efor ve gerilimlerden özgürleşiyor, tıpkı hayat gibi.

Hayatta da pek çok hocamız var; farklı disiplinler ve öğretilerden değil, hayatın içinden, günlük yaşamdan bahsediyorum. Ailemiz, arkadaşlarımız, partnerimiz, iş arkadaşlarımız, içiçe olduğumuz veya hiç diyaloğa girmediğimiz, ilk görüşte bayıldığımız veya sinir olduğumuz insanlar. Bakarken, aynasında gördüklerimize bayılıp, hayran olduğumuz, gurumuz seçtiğimiz, veya aşık olduğumuz, çevresinde olmayı, ona benzemeyi istediğimiz, ideallerimize dokunan insanlar. Bakarken, aynasında gördüklerimizden rahatsız olduğumuz, bakmak istemediğimiz, utandığımız, öfkelendiğimiz, korktuğumuz, arkasından konuştuğumuz ve bize olmaktan korktuğumuz ve utandığımız herşeyi yansıtan insanlar. Her kim olursa olsunlar, her birinin kendi deneyimi ve yolları var. Her bir insan, kendi deneyiminden anlatıyor, ve kendince doğru olanı, kendi işine yarayanı paylaşıyor. Her birimiz kendi doğrumuzu, bizde işleyeni bir diğerine tavsiye ediyor, öğretmeyi deniyor, göstermeye çabalıyoruz. Deneyimlemek yaşamın ta kendisi, ama dinleyebilmek de yolu zenginleştiriyor; en tahmin etmediğimiz insandan bile öğrenecek birşey çıkabiliyor. Daha az önyargı ve süzgeçle dinleyebildiğimizde her insanın, her hocanın, her farklı disiplinin bize söyleyecekleri var. Burada, bir parça açıklık gerekiyor bizlere. Ne kadar çabuk etiketlersek, o kadar çabuk daraltıyoruz o deneyim veya insandan bize akacak olanı. Doğru, etiketlemek çok zahmetsiz ve alıştığımız bir yöntem, ama bir diğerinin aynasında göreceklerimizi görme fırsatı, açıklıkla kalabilmenin zahmetine değer. Çünkü çoğu kez, yapıştırdığımız etiket, bir diğerinde gördüğümüz ve kaçındığımız kendimizin ta kendisi oluyor.

Nicole için koşarak evden çıkmam gerek, çok istemesem de partner yogaya bir açıklıkla girmeyi deneyeceğim. Yogada birlikte hareket edebilmek, destek verebilmek, iki içinde birin dengesini bulabilmek, belki de günlük yaşamda evlilik için, ortaklık için ve daha nice bağ için bir öngörü ve farkındalık getiriyor. Buna açıklıkla bakmaya ve bundan öğrenmeye niyetle ayakkabılarımı geçirip hemen çıkıyorum!

Yaşama açık olun!
Sevgiyle
Deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails