28 Mayıs 2014 Çarşamba

yoga

Yoga spor değildir.
Yoga din değildir.
Yoga dogma içermez.
Yoga seni bir kalıba sıkıştırmaz.
Yoga sana zorla belli kıyafetler giydirmez.
Yoga bir dünya görüşü empoze etmez.

Yoga Yaşamdır.

Yoga bir yaşama sanatıdır, ruhsal, zihinsel ve bedensel disiplinler içerir; bu uygulamalar içinde beden canlılık, güç ve esneklik kazansa da, buna yoganın en güzel yan etkisi diyebiliriz. Yoganın özü ruhsal seviyede gerçekleşir; bedeni, nefesi, sürekli tanıklık ve farkındalık halini araştırdığımız bu yolun hem sanat, hem ilim hem de tüm insanlığın iyi haline adanmış bir öğreti olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun aksini iddia edenler, ya bilgi, ya deneyim ya da yollarını açacak doğru bir rehberin noksanlığıyla yogayı olduğundan kıt, basit ve yeknesak tanımlamakta olabilirler. 

Hareket ve nefesin sarmalıyla bedenin farklı poz ve akışlara teslim olduğu her uygulamaya spor denemez. İnsanın kendi iç alanına duyarlı hale geldiği, zihnin sakinleştiği ve odaklanabildiği, daha yüksek gerçeği açıldığı, egonun sınırlarıyla özdeşleşmeyi bıraktığı ve hayata güvenle teslim olmayı araştırdığı her yola din denemez. Yoga eğitmeni öğrencisine neyin doğru neyin yanlış olduğunu dikte etmez, kendi hakikatını görmeye teşvik eder; öğrenciye rahat bir alan sunar ve yerinde sorular, önermeler ile öğrenciyi beden-zihin uzayında hissederek gerçeğini bilmeye davet eder. Yoga bir kurallar zinciri değildir, uyarak hedeflere varılan veya uymayınca utanç duyulan; yoganın kalbinde eylem ve düşüncelerin kaynağı olmadığımızın bilinci vardır,  böylece olmadık gurur veya öz-saldırı duygularından özgürleşiriz.

Yoga eğitmeni sade, net ve güvenli bir yaklaşımla öğrenci için adım atabileceği alanı açar, ona kendiyle temas edebileceği çok boyutlu araçlar sunar, deneyiminden ve bilgilerinden paylaşırken şahsi tercih ve görüşlerini “yoga kılıfı” altına sokmaz.  Yoga eğitmeni, tıpkı bir memur, bir mühendis, bir avukat veya temizlik görevlisi gibi kendi mesleğinde uzmandır ve meslek etiğiyle, mesleğin inceliklerini korumaya ve aktarmaya gayret gösterir, aynı mesleği icra eden diğer insanlara saygı duyar. Bunun ötesinde yogayı deneyimlediği için, “ahimsa” ilkesinin farkındadır; bu şiddetsizliktir, duyarlılıktır, eylem, söz ve düşüncelerinin diğer varlıklara zarar vermemesi ilkesiyle konuşmaya ve hareket etmeye özen gösterir. Yoga eğitmeni her varlığın, bütünün bir parçası olduğu ve bütüne hizmet ettiğinin farkındadır.  “Satya” ilkesinin farkındadır, iftirada bulunmaz, diğer yoga eğitmenlerinin bilgi, görgü ve deneyimiyle ilgili fikri olmadığı halde fikri varmış gibi söylemlerde bulunmaz, yogayı öğrendiği kaynakları doğrulukla beyan eder.  Ve yoga eğitmeni alçakgönüllüdür; kendini olduğundan yüce, büyük, özel göstermek için kendine sıfatlar eklemez; kendine tapınırcasına davranan bir öğrencisi olursa da onu sakinlikle uyarır ve kendisinin tıpkı öğrencisi gibi bu yolda daima öğrenci olduğunu hatırlatır. 

Yoga eğitmeni tek bir hakikat olduğunu, insanın biçilmiş kalıplarından özgürleşerek bu hakikati hissetmesi, hikmet ve ilim yoluyla hakikati bilmesi için tarih boyunca sayısız felsefe okulları ve öğretiler doğmuş olduğunu bilir, kendisinin seçtiği yolun dışındaki diger yolları, ve bu yolları tercih eden tüm insanları ve ekolleri de şefkat ve birlik duygusu ile kucaklar.

Çünkü Yoganın kelime anlamı “Birlik”tir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails